Thursday, September 11, 2008

müşteri

velinimetimiz fln değildir. hepsi canavar, hepsi cadı. sort of hizmet sektörü sayılabilecek işimde mütemadiyen onların arasında olmanın bünyemde yarattığı tarif edilemez sıkıntıyı tarif etmem imkansız diyerek embesil bir sonla cümleyi bitiriyorum, çünkü bende bıraktıkları hissiyat düzgün düşünmeme bile engel oluyor.
evet, burada kendi hayrıma çalışıyorum, para kazanmak için. ama ortaya çıkarılmasında yardımcı olmaya çalıştığım bir yapı var. kendi hayrımı düşünüp ihtiyaçlarından eksik kalsınlar bana ne her istedikleri olmasın diye düşünen bir insan da kesinlikle değilim. hatta bazıları çok fazla customer oriented düşündüğümü söyler. ben ki onlar zorda kalmamasın diye iyi niyetli bir yaklaşımla sorunlara çözümler getirmeyi, başka insanlarla ilgili sorunlarda arada köprü kurmaya çalışırken, en beklenmedik zamanda savaş baltalarını çoktan bileylemiş bir halde üstüme doğru atağa geçmelerine anlam veremiyorum.
anlam veriyorum tabi. anlam müşteri olmalarında saklı. o personayı takındıktan sonra herşeye skeptik ve potansiyel fail olarak yaklaşmaları. o personanın insani taraflarını yok edip içlerindeki gizli canavarları, katilleri ortaya çıkartması.
düsturum iş ortamında kavga edilmemesinden yana da olsa, 45 yaşındaki koskoca adama ana avrat düz gitme isteğim o kadar peak yaptı ki bu sabah, ard arda içtiğim sigaralar, parçaladığım köpük bardaklar hiçbir şey bu isteğimi köreltemedi.
şeytan diyor bırak işi gücü git kendine "müşteri" kelimesinin bile duyulmadığı bir iş alanı bul. nasıl olacaksa o da..

they're everywhere.

5 comments:

Fery... said...

birbirimizin duygularına tercüman olur yazılar yazınca oh be diyorum en azından yalnız değilim... sırf ismi ile aslında çok şey anlatan mesleğimiz tamamen naz çekme üstüne kurulmuş, müşteri ne derse o, herkes sana şikayet eder, herkes sana sorar, sen soru soramazsan, senin bir şey bilmeme ihtimalin olamaz... kaldı ki benim tabirim kum torbasıyız mübarek gelin anasını satiim şeklinde oluyor çoğunlukla... çookkk sabırlı insanlarız yaseciğim haberin yok...

kip said...

feri beni en iyi anlayan insanlardan biri sensindir bu durumda.. ruhuma çöktüler. boynumu sıkıyolar..

sabrım nereye kadar bu şekilde devam edebilir? kime sorsam her yeni proje bi öncekini aratır diyor..

bu insanların derdi ne ? ne bu pesimistlik, hınç, öc alma duygusu..

oooff

Esterhazy said...

ofkeli gordum yav... Daha is hayatimin ilk haftalarindayim, yazmayin bole seyler. Feri ayri bi saydiriyor, sen bi ayri... Bi durun lan!! :)

Unknown said...

abicim benim yaptığımı yapın,,,,küçümseyin onları....
ben işimi biliyorum,kafam basıyor, anında hop hop çözüyorum olayları, bi de sen allahın beyinsizi bana ukalalık yapıyorsan direktman küçümserim, hatta bu kişilk almansa bi almanca sonra bi ing konususp bi de onun sinirirni bozarım....oooh canıma değsin
nihahah yaşasın kötülük...ezdirmem abi...bi de o alman ben türküm ya, otomatikman beni salak sanıyor allahın malı...işin ilginç yanı, bu davranış şeklmden sonra bana saygı duymaya başladılar.
ferişkocum şimdi senin bloga dönüp bişeyler yazcam : )

özgün said...

olaylari insalarin b.. ettiginin farkindasiniz degil mi?musteri olmasa da baska bir insan,bir sekil aynen boyle hissetmenizi saglayabilir. her yerde,her iste..egzamalarimi mesela bir onceki isim sayesinde edindim, midemin daha beter olmasini, boynumda kasmaktan olusan problemleri, musteri var miydi? yoktu.
ve de oyle bir memlekette yasiyoruz ki, isi birak sevdigini yap pek zor oluyor ama gonulden dilerim,eger varsa oyle bir dusunceniz, umarim yaparsiniz ve ayaklariniz uzerinde durabilirsiniz, ya da gidin koca bulun size bakacak. bir suru adamin derdini cekeceginize, bir adamin derdini cekin:)) cok da kotu birsey degil, benden gecti goreyim sizi:))) hersey gonlunuze gore olsun gencler