dexter

her insanın içinde bir canilik duygusu olduğuna inanıyorum. afişe etmek gibi olmasın, bende hele hat safhada. seri katiller ansiklopedisi mi okumadım, csi lar mı izlemedim. öldürmek fiilini eyleme geçirenlerin, bunu nasıl icra ettiklerini görüp, yöntemlerini öğrenmek ise çikolatalı sufleye duyduğum kadar yoğun bir his. bir haz adeta.

gerçekleştirme konusuna gelince ise, herhalde dünyanın en başarısız katili ben olurdum. destek olmak adına yanında bulunduğum kuzenimin daha bismillah ilk dikişi alınırken bayılıp hastaneye rezil olan bir insanım ben. dolayısıyla benden olsa olsa kansız katil olur. gazla fln. ama onun da bir eğlencesi yok.

neyse, gelecek kariyer planlarımda seri katil olmak yer almadığından -maaşı az- şimdi konuyu dexter'a getiriyorum.

dexter bir adet saykokillır ın motive'ini (motif, inci oya gibi bişi- ha bilmiyosunuz diye yazıyorum), icraatlerini, hayatını, sex, aile ve iş yaşamı arasında benliğiyle çelişmelerini konu alan 12 bölümlük bir dizi. sanıyorsaam biricik türkiye'mde e2 adlı kanalda yayınlanıyor.

işte bu mevzubahis dexter öyle bir amca ki - kendisini six feet under'daki gay dave kişisi oynuyor- aslında bildiğin gözü dönmüş katil psikolojisine sahip dünya güzeli bir adam -ama benim tipim değil tabi. bunu daha velet iken bir polis amca evlat ediniyor ve ailesine katıyor. ki bundan da ne anlıyoruz: öyle olmadık veletleri sadece şirin diye eve almayacaksın; sayko olapilü, seri katil çıkapilü. neyse, bu polis amca dex'in manyak dürtülerini farkedip, ona bunları dizginleyip doğru yere kanalize edebileceği şekilde katı bir eğitim veriyor. özet olarak bir code geliştiriyorlar: haketmeyeni öldürmeyeceksin. dolayısıyla bizim ufaklık da küçük yaştan itibaren envai manyaklıkta kötü insanın, katilin peşine düşüyor ve polisin bunları yakalamasına izin vermeden, adamları kıtır kıtır kesiyor. ama bunu yaparken o kadar düşünceli, o kadar nezih bir insan ki anlatamam; sanırsın gay berber, insanlara şekil yapıyor. o kadar yani. -gay dave'den seri katil olur muymuş, aynı adam iki farklı dizide birbirinden bu kadar uzak iki karakteri oynarken izleyici sapıtır mıymış, bu da ayrı bir yazı konusu olsun.

velhasıl-ı kelam, en sonunda işler ayyuka çıkıyor, dex kardeş bir nevi soulbro'sunu (soulmate) buluyor fln fişman.

spoiler vermeden yazabildiğim kadar yazmaya çalıştım. lütfen siz de bu dexter ve kurbanları adlı diziyi izleyip benimle karşılıklı katillik mesleğinin derinliklerine uzanan tartışmalara girin. (kendi başıma tartışınca millet garip garip bakıyor..)


seni çok özleyeceğim dexter, keşke bir 12 bölüm daha sürseydin.