hamsili pilav

Seni bilmem okuyucu ben hayatımda daha önce hiç hamsili pilav yememiştim; kısmet kırıkkale'yeymiş. iç pilav denilen şeyin bir tür dünyanın en gereksiz üzümüyle tatlandırılmış aptal bir pilav olduğunu düşünen ben (nefretimi yeteri kadar aktaramadıysam bir de "pilav dediğin balçık gibi olmaz hüleaan" ı deneyin) hamsili pilav fikrine teoride çok karşıydım. dün akşam bol limon eşliğinde yiyince biraz daha olumlu bakmaya başlayabildim bütün bu iç pilav olayına. ama yine de hamsili pilav adlı bu güzel lezzetin tarafımdam daha çok tüketilebilir hale gelebilmesi için içindeki pilav türünün muhakkak değişmesi lazım.
misal, kavrulmuş levrek ya da başka tür minik doğranınca dağılmayacak balık türü ile pilav pişirilebilir ve o tatlı iç pilav esansından kesinlikle uzak durularak üzüm falan konulmadan etrafına hamsi sarılabilir. mısırlı pilav yapılabilir. bol karabiberli taze soğanlı mesela. domates olmaz diyorsun biliyorum ama şöle yoğun bir domatesli pilav düşün, onla da fena olmaz ne dersin? sıcak yemek dediğin tuzlu olmalı zaten. üzüm neymiş.

kuş üzümü
bunun kadar yemek yerken tiksindiğim başka bir şey düşünüyorum ve bulamıyorum sanırım. ben bu illet yüzünden annemin zeytinyağlı yaprak sarmalarını da yiyemiyorum. gerçi onun içindeki pilav da iç pilav gibi tatlı ondan yemiyorum ama.. neyse.

midem bulandı kısa kesme durumundayım,
tatlı ekşi soslu tavuk yiyorsun ama diyenlere nalakası var o çok güzel bi kere demek istiyorum.

öptüm hepinizi ciao !