neler yaptım?
önceeee... sabah sabah uyanıp dünyalar güzeli bir omlet yaptım. 3 yumurta, kuru domates, sivri biber ve hellimli.. sonra sevgili kardeşimbey yataktan kalkmaya tenezzül edip de mutfağa geldiğinde sabah sabah biber yerse ölebileceğini ifade edip kendisine yine 3 yumurtadan bol hellimli ve sarmal tel tel adını bilmediğim peynirli bir omlet daha yaptı. kolestrolümüzün tavan yaptığı bir sabahı daha annemin kardeşimin omletinin daha güzel olduğunu beyan etmesi ile kapatıverdik (grrrr). hayatında mutfakla tek ilişkisi sadece kettle'da su ısıtmaktan ibaret birinin yaptığı omletin, lezzetli peynirleri boca ettiği için tercih edilmesini adaletli bulmuyorum ama neyyyssseee...
onun dışında bugün kardeşimle gözlükçü ve mağaza dolaşarak geçti. gözlüğü kırıldığı ve optikoptik gezmeye üşendiği için bizim zorlamamızla çıkardık dışarı çocuğu. sonunda da 2 kazak aldım ona da söylenmekten vazgeçti. bu arada gözlükçüde ben de bayağı bir gaza geldim. şöyle kendime afilli, canti bir gözlük mü alsam acaba diye bakındım biraz. çok şık gözlükler var böyle marc jacobs vardı bir tane mesela, siyah kemik çerçeve falan çok da güzeldi, fakat kardeşim o fiyatlar ne ya.. 580 verdin çerçeveye sonra cam da 200 tutsa.. yuh yani.. bir de woody allen gözlükleri vardı. komedi olsun diye al tak bir iki gün ama .. nereye kadar? bir tane de şahane açık yeşil kemik çerçeve vardı çiçekli miçekli ama böyle altın kızlar gözlüğü gibiydi biraz. almadım tabi. benim bu iş yaş arkadaş..
gözlükçü çılgınlığından sonra istimaketimizi (kahvesiyle ünlü olmasa da) kahve içmek için kadıköyümüzün en şahane muhtekulade barı olan kargaya çevirdik (yalaka mode on).. hava halen dışarda oturulabilecek gibi olduğu için mutluyum.. sum bu havaların pastırma yazı olduğunu iddia etse de bence ekim ortasında normal bu hava yani. kar yağmasını zaten beklemediğimize göre..
bu arada, var var mısın yok musun'da christina abla var, sempatik bir şeymiş.
haftaya haftasonu kardeşimle karting yapmaya gitmek istiyorum. velet zırt pırt gidiyor, biraz da ben nasipleneyim. hız yapayım da biraz gözüm dönsün. M3 alıncaya kadar karting arabalarıyla idare ederim ben de artık n'apayım..
bugünlük de bu kadar dostlar, arivederci!
önceeee... sabah sabah uyanıp dünyalar güzeli bir omlet yaptım. 3 yumurta, kuru domates, sivri biber ve hellimli.. sonra sevgili kardeşimbey yataktan kalkmaya tenezzül edip de mutfağa geldiğinde sabah sabah biber yerse ölebileceğini ifade edip kendisine yine 3 yumurtadan bol hellimli ve sarmal tel tel adını bilmediğim peynirli bir omlet daha yaptı. kolestrolümüzün tavan yaptığı bir sabahı daha annemin kardeşimin omletinin daha güzel olduğunu beyan etmesi ile kapatıverdik (grrrr). hayatında mutfakla tek ilişkisi sadece kettle'da su ısıtmaktan ibaret birinin yaptığı omletin, lezzetli peynirleri boca ettiği için tercih edilmesini adaletli bulmuyorum ama neyyyssseee...
onun dışında bugün kardeşimle gözlükçü ve mağaza dolaşarak geçti. gözlüğü kırıldığı ve optikoptik gezmeye üşendiği için bizim zorlamamızla çıkardık dışarı çocuğu. sonunda da 2 kazak aldım ona da söylenmekten vazgeçti. bu arada gözlükçüde ben de bayağı bir gaza geldim. şöyle kendime afilli, canti bir gözlük mü alsam acaba diye bakındım biraz. çok şık gözlükler var böyle marc jacobs vardı bir tane mesela, siyah kemik çerçeve falan çok da güzeldi, fakat kardeşim o fiyatlar ne ya.. 580 verdin çerçeveye sonra cam da 200 tutsa.. yuh yani.. bir de woody allen gözlükleri vardı. komedi olsun diye al tak bir iki gün ama .. nereye kadar? bir tane de şahane açık yeşil kemik çerçeve vardı çiçekli miçekli ama böyle altın kızlar gözlüğü gibiydi biraz. almadım tabi. benim bu iş yaş arkadaş..
gözlükçü çılgınlığından sonra istimaketimizi (kahvesiyle ünlü olmasa da) kahve içmek için kadıköyümüzün en şahane muhtekulade barı olan kargaya çevirdik (yalaka mode on).. hava halen dışarda oturulabilecek gibi olduğu için mutluyum.. sum bu havaların pastırma yazı olduğunu iddia etse de bence ekim ortasında normal bu hava yani. kar yağmasını zaten beklemediğimize göre..
bu arada, var var mısın yok musun'da christina abla var, sempatik bir şeymiş.
haftaya haftasonu kardeşimle karting yapmaya gitmek istiyorum. velet zırt pırt gidiyor, biraz da ben nasipleneyim. hız yapayım da biraz gözüm dönsün. M3 alıncaya kadar karting arabalarıyla idare ederim ben de artık n'apayım..
bugünlük de bu kadar dostlar, arivederci!
No comments:
Post a Comment