Monday, July 7, 2008

der Stress

uyuyamıyorum dediğim her 5 kişiden 4 ü "ne oldu neye üzüldün? neye stres yaptın" diyor. daha önceden stresli değildiysem bile şu an haliyle "neye stres yapıyorum ki ben bu kadar?" stresindeyim. kendimi çözümleme görevim başarısızlıkla sonuçlandı. (buradan mission impossible'ı görevimiz tehlike olarak çevirenlere de el sallamak istiyorum. merebe!) düşününce aslında stres yapabileceğim envai çeşit konu varken belki bu kadar stressiz olmak hakkaten yanlıştır. ya da ben 20küsur senedir (yaşımızı deşifre etmeyelim hehe) kendimi yanlış tanımışımdır. belki de ben içine atabilen bir insanımdır? mı acaba? yoksa bu bir hayat tarzı mı oldu? tabii ki haftanın 5 gününü evimden uzakta geçirmek beni mutlu etmiyor, evet babam yurtdışında olduğu için onu özlüyorum, evet annemle kardeşim benim yapamadığımı yapıp beni bırakıp çeşmeye tatile gittiler, onlara da sinir olmuş durumdayım ama bunlar saykoya bağlayacak sebepler değil benim için. iş belki. onda da başka bir çıkar yolu olmadığına göre mantıklı bir insanın stres yapacağı bir şey yok. kabullenmek lazım. çözümü olmayan şeylere üzülmemeye kararlıyım ben.

uyuyabilmeye başladığımda, başardığımı anlarım artık.

bu arada, envai çeşit arabayla geldim şimdiye kadar buraya. mercedes vito, volkswagen caravelle, mercedes sprinter, peugeot 207 sw, renault clio, ford focus ve mercedes o403 otobüs. içlerinden en rahatı tabi ki varan'ın otobüsüydü. ama kardeşim o kadar popüler vito nası oluyor da bu kadar rahatsız olabiliyor? berbat amortisörlerine rağmen ben nasıl oluyor da en rahat beyaz serviste (sprinter) uyuyabiliyorum? yine 4 saat uykuyla geldim buraya zombi gibiyim. al sana stres!

4 comments:

silgi said...

ne oldu kip neye üzüldün? neye stres yaptın?

kip said...

hehe

az önce ünlü karadeniz mısır çorbasından yedim ve berbat bir şeymiş ona üzüldüm, ona stres yaptım. =)

Alper said...

papatya cayi demleyip gondersem?

kip said...

asıl şu an stresten değil de karın ağrısından dolayı papatya çayına ihtiyacım var. karadeniz havası yaramadı bana.