Wednesday, March 18, 2009

yumuş

what is there to know?
all this is what it is
you and me alone
sheer simplicity

yumuşak şarkılar dinliyorum bugünlerde. dün mesela ozan’nın gazına gelip röyksopp indirdim ve 10+ şarkıyı 2 dk’da fast fwd’la hallaç edip kenara koydum. gelmedi bana şimdilik. bir ara yeniden hatırlayıp, daha sakin olduğum bir zamanda hızlanmak için dinlemeye karar verdim. şimdilik ruhuma huzur verecek melodilere ihtiyacım var. o yüzdendir KOC’i (King of Convenience) yeniden günlük dinlenecekler listeme almam. o yüzdendir yine buralara melankoli yapmam.

melankoli demişken mellon collie and the infinite sadness dinlemek istedi canım, bir ara hatırlat blog onu da mobil cihazıma yükleyeyim. eski bilgisayarlardakileri kurtarmaya uğraştığımız günlerde ordan burdan 50 gblık müzik folderı kopyalamışım benim external’a. kardeşin tb’lık canavarındaydı asıl arşiv ama benim eski bilgisayardakiler yoktur nasıl olsunki diye düşünüp aldıkça aldım. şimdi derya deniz klasörler arasında dolanıyorum. redundancy üst seviyelerde. 3 farklı lokasyondan aynı şeyler çıkabiliyor. iş yerindeki boş zamanlarımı onları düzenlemekle geçiriyorum o yüzden. en bü yük sorun radiohead gibilerle çıkıyor mesela. yaşımızın ufak, aklımızın 39382 karış havada olduğu ve audiogalaxy’den bir şarkının 45 dk’da indiği yıllarda redyohed diye bir klasör yapmışım misal, içinde de parça pinçik ama yüzlerce şarkı. kardeşim sen hangi albümsün, hangi senesin nesin hiç belli değil. daha sonra kardeş internetin daha hızlandığı ve albüm indirmenin çok da vakit kaybı olmadığı yıllarda yok live in ny, live in katmandu bin tane daha albüm yapmış radyokafalara.. birleştirinceye kadar akla karayı seçtim. en sonunda tekil takılanlara hoşça kalmalarını tavsiye ederek çöp kutusuna gönderdim kendilerini. yine 15 tane klasör var o ayrı. bu işlemler sırasında insan garip bir iç sıkıntısıyla karışık haz duyuyor. bir kere 50 gb’lık mp3 arşivim diye bir şey yokmuş. data cleaning, data classification hesabı, data güzeldir, temizlenen daha güzel.. (emek ister)

bu aralar beni yolda yürüyor görürseniz, bilin ki fon müziğim KOC, bugge w., india arie ya da bunlar gibi bir melodi. aklımda hasan’la emir, kendimin olmasın da kimin olursa olsun düsturuyla başkalarının hüzünlerine dalmışım.

iyi günler dileklerimle,
kip

No comments: