yine yeniden iş hayatının en sevmediğim dönemine gerisin geriye gelmiş durumdayım. bu şirkete ilk başladığımda da hatırlarsan ilk bir ay fln hiçbir iş yapmadan oturup sıkıntıdan delireyazmıştım; interneti bitirmiştim hatta. malesef yine aynı şey oldu. daha bugün 3. gün ama ben koşturduğum günleri, saatlerin dakikalar gibi geçtiği zamanları özledim.
babam bundan 7-8 sene önce emekli olduğunda evde oturmuştu bir dönem. kendini borsaya adamadan önceki bir kaç ay kabus gibiydi. sıkıntıdan hepimize sardırmıştı. öğrenci olduğum ve haftanın 2 günü boş boş evde oturduğum bir dönemdi, evden gideyim ona ayak bağı olmayayım diye staj ayarlamıştı bana. sonra o da delirdi, bin tane iş çıkardı kendisine işte.. evimizin salonunu ofise çevirdi vs.
babam gibi hayatımın %80 inde çalışmış bir insan olmasam da, meşgul olmayı özlüyorum. babamla aramızdaki fark, o bir iş yapmaya çalışmaya o kadar çok alışmış ki 2 gün evde olduğunda kendini işlevsiz hissediyor. ben henüz o kadar asimile olamadım. tembellik hala kanımda var. işim olmasını belki de sadece işyerindeki vaktim çabuk geçsin diye istiyorum.. ha bir işim olmadığında biri bana: "evet mesai sabah saat 8'de başlıyor ama madem yapacak bir işin yok, evde otur, işin olduğunda gel, ya da o zaman bile gelme, evden bağlan" dese, o zaman çok mutlu olabilirim bu yüzden. ama mesai saatlerinde burda olmak zorunda olup da boş boş masa başında oturmak ifrit ediyor beni. psikolojik işkence. para kazanmak için çalışmak zorunda olmadığım, ayağımı yerden kesen bir lamborghini'min olduğu ütopik bir dünyada ise tüm gün evde oturmaz, sıkılmamak için kendimi dünyayı gezmeye verirdim zaten. bunu hepimiz biliyoruz.
ben en iyisi photoshop'la oynayayım biraz.
babam bundan 7-8 sene önce emekli olduğunda evde oturmuştu bir dönem. kendini borsaya adamadan önceki bir kaç ay kabus gibiydi. sıkıntıdan hepimize sardırmıştı. öğrenci olduğum ve haftanın 2 günü boş boş evde oturduğum bir dönemdi, evden gideyim ona ayak bağı olmayayım diye staj ayarlamıştı bana. sonra o da delirdi, bin tane iş çıkardı kendisine işte.. evimizin salonunu ofise çevirdi vs.
babam gibi hayatımın %80 inde çalışmış bir insan olmasam da, meşgul olmayı özlüyorum. babamla aramızdaki fark, o bir iş yapmaya çalışmaya o kadar çok alışmış ki 2 gün evde olduğunda kendini işlevsiz hissediyor. ben henüz o kadar asimile olamadım. tembellik hala kanımda var. işim olmasını belki de sadece işyerindeki vaktim çabuk geçsin diye istiyorum.. ha bir işim olmadığında biri bana: "evet mesai sabah saat 8'de başlıyor ama madem yapacak bir işin yok, evde otur, işin olduğunda gel, ya da o zaman bile gelme, evden bağlan" dese, o zaman çok mutlu olabilirim bu yüzden. ama mesai saatlerinde burda olmak zorunda olup da boş boş masa başında oturmak ifrit ediyor beni. psikolojik işkence. para kazanmak için çalışmak zorunda olmadığım, ayağımı yerden kesen bir lamborghini'min olduğu ütopik bir dünyada ise tüm gün evde oturmaz, sıkılmamak için kendimi dünyayı gezmeye verirdim zaten. bunu hepimiz biliyoruz.
ben en iyisi photoshop'la oynayayım biraz.
No comments:
Post a Comment